Besleme otomasyonu ineklere & çevreye fayda sağlar
29 Ocak 2024
İneklerin beslenmesi, dünyanın her yerindeki süt ürünleri çiftçileri için en önemli işlerden biridir ve günlük rutinlerinin bir parçasıdır. Doğru besleme hem inekleri sağlıklı ve iyi durumda tutar, hem de yeterli hacimlerde yüksek kaliteli süt üretiminin temelini oluşturur. İyi bir besleme stratejisi, verimli süt üretiminin anahtarıdır. Ancak maliyetlerin yükselip, iş gücünün azaldığı bu günlerde süt ürünleri çiftçilerinin üzerindeki karlılığı koruma baskısı da artmaktadır.
Süt ürünleri çiftçilerine kendi süt ürünleri çiftliklerindeki besleme stratejilerini ve hayvan sağlığını, esnekliği ve sürdürülebilirliği nasıl dengelediklerini sorduk. Çoğu süt üreticisinin hedeflerini tam olarak bildiklerini, ancak mevcut besleme teknolojilerinin onların tam potansiyeline ulaşmalarına engel olduğunu gördük.
Thanks to the excellent customer feedback from the market, GEA engineers were able to bridge several of these hurdles and launch the GEA DairyFeed F4500, an autonomously driving feeding robot that mixes and distributes the feed, pushes it towards the cows and enables fresh feed intake for all cows all day long while minimizing feed losses. For dairy farmers this comes with several advantages, such as healthier cows, higher milk yields, more flexibility by freeing up time from routing work and easy implementation of the system without any reconstruction work on the farm.
Artan dünya nüfusunu beslemede anahtar olarak süt
Birleşmiş Milletler projesinin dünya nüfusu tahminleri, 2022 sonu itibarı ile 8 milyara ulaşmış ve 2050 itibarı ile neredeyse 10 milyara çıkacağına yöneliktir. Artan dünya nüfusu ile yüksek kaliteli gıda ihtiyacı da artmaktadır. Süt ve süt ürünleri, insanların yaşamsal fonksiyonları için gerekli olan dokuz temel amino asitleri içerdiğinden, insan beslenmesinde önemli bir protein kaynağıdır. Uluslararası uzman ağı IFCN, süt ürünleri pazarının 2030 yılına kadar yüzde 20’den fazla büyüyeceğini öngörmektedir.The challenge for the dairy industry is therefore to produce milk as sustainably and economically as possible and ensure the longevity of today’s dairy operations.
GEA besleme robotunun kurulumundan sonra süt üretimi, inek başına günde 28 litreden 36 litreye çıktı. Artık yemleme alanında inekler arasında bir rekabet yok, hatta düveler bile taze yeme kolay erişim ve tam süt üretimi potansiyellerini ortaya çıkarmak için hazırlanma imkanı buluyorlar. - Clémence & Luc Poussier, Fransa
Çiftçiler, işletme ve sürdürülebilirlik zorluklarıyla karşı karşıyalar
Süt ürünleri çiftlikler sürekli olarak maliyet yapılarını optimize etmeye ve daha verimli olmaya uğraşıyorlar. Yakın takipte önemli bir etken de beslemeyle alakalı maliyetlerdir. Avrupa Komisyonuna göre, ev yapımı ve satın alınan yem, toplam işletma maliyetlerinin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturmakta, o nedenle esnek maliyetlerin en büyük kısmına karşılık gelmektedir. Besleme ile alakalı elektrik ve işçilik maliyetleri de buna eklenmektedir. Ayrıca gübre, tahıl ve enerji fiyatları da son aylarda önemli oranda artış göstererek süt üretimi maliyetlerini yükseltmiştir.Another trend that many industries are facing is the lack of skilled workers interested in the agricultural sector. A study conducted by Arla in the UK revealed that 80 percent of farmers looking for new personnel received few to no feedback. This development represents one of the strongest drivers for investments in automated solutions.
Thirdly, environmental regulations influence production methods on dairy farms. The Farm to Fork Strategy, which is part of the European Green Deal, aims to achieve carbon net zero by 2050. As of 2021, one-third of the global greenhouse gas (GHG) emissions come from food systems, according to the International Panel on Climate Change. Narrowing this to animal feed production, 39 percent of GHG emissions are from enteric fermentation of dairy cattle.
On well-managed confinement farms, they contribute about 45 percent of the total GHG emission of the full farm system. Global GHG emissions from the production of food were found to be 17,318 ± 1,675 teragrams of CO2 equivalents per year, of which 57 percent corresponds to the production of animal-based food (including livestock feed), 29 percent to plant-based foods and 14 percent to other uses.
“This overarching context creates a great challenge on how to feed cattle in a manner that allows farmers to be profitable and sustainable,” explains Carolina Hennings, Head of Automatic Feeding Systems at GEA."Bu baskın kapsam, büyükbaş hayvanları çiftçilerin karlı ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak şekilde nasıl besleneceği hususunda büyük bir zorluk yaratıyor," diye açıklıyor Carlina Hennings, GEA Otomatik Besleme Sistemleri Şefi.
Süt Çiftlikleri İçgörüleri podcast
GEA Süt Çiftlikleri İçgörülerini takip edin - süt çiftçiliği ağı için bilgi-eğlence podcast kanalı!
İster deneyimli bir çiftçi olun, ister yeni başlayan veya sadece süt ürünleri dünyasıyla ilgilenen biri olun, sürekli değişen çiftçilik alanını keşfetmek ve başarı, zorluk ve inovasyon hikayeleri anlatmak için bize katılın. Next Generation Farming alanındaki temel direklerimize dayanarak modern ve geleceğe yönelik süt üretimi hakkında konuşuyor olacağız: daha iyisi için hayvan refahı, esneklik ve sürdürülebilirlik.
Sizi süt üretiminin enginliklerinde bir yolculuğa çıkartacak olan toplululuğumuza katılın - her hikaye ile bilgi ve ilham kaynağınız!
GEA'nın en yeni otomatik besleme teknolojisinin arkasındaki ekip, grup fotoğrafı için poz veriyor.
GEA, yenilikçi teknoloji ile yanıt veriyor
Hennings, yeni besleme teknolojilerine kucak açan çiftçilerin karşılaştıkları engellerin ve müşteri ihtiyaçlarını analiz etmenin zorluklarını aşmak için yıllardır besleme uzmanlarını, mühendisleri, satış ve servis personeli içeren çoklu-disipline sahip bir ekiple çalışmaktadır. Nihayetinde, otomatik besleme çözümleri pazarda 35 yılı aşkın süredir kullanılmakta. Ancak belirli Avrupa ülkeleri dışında pazar payı, sağım robotları gibi diğer çiftlik otomasyon sistemlerine kıyasla düşük kaldı. 2013 yılında Avrupa süt ürünleri çiftliklerinin yüzde 1'inden daha azı otomatik besleme sistemlerine sahipti. Sonraki yıllarda sayılar yükseldi.Farmers cited the large efforts and adjustments that needed to be made on the farm behind their slow adoption of automated feeding system technology. Another argument was missing connectivity of feeding systems with other herd and farm management software. Complexity and system handling were not seen as very user-friendly either.
Based on all customer feedback from the market, engineers launched the innovative GEA DairyFeed F4500 system that combines the latest technology from animal feeding, robotics and system monitoring. The independently driving robot takes over the loading, mixing and distribution of feed and can be implemented on any farm irrespective of the surface conditions or slopes.
But how can a feeding robot actively contribute to fight climate change?Ama bir besleme robotu iklim değişikliğiyle savaşa nasıl katkıda bulunabilir?
Daha az Sera Gazı emisyonu için hassas besleme ve strateji oluşturma
Çiftliklerde besleme otomasyonu, süt üreticilerinin istedikleri besleme stratejilerini uygulamalarına ve üretkenlik hedeflerine birçok şekilde ulaşmalarına yardımcı olur.1. More milk with less feedOne trend in dairy farming stands out over the last several decades: Increases in the milk yield per cow have doubled or even tripled in some countries. In Germany, for example, the number of dairy cows decreased from 6.4 million in 1990 to 3.9 million today. At the same time, milk production per cow on average has nearly increased by 50 percent. Fewer dairy cows are feeding many more people, and this is largely because of advances in breeding, cow health, feeding and overall efficiency on the farm.
Scientific research shows a clear connection between cow milk production performance and feeding strategies. Parameters such as feed frequency, animal grouping, feed and mixing quality make the difference between average production rates and exceptional ones. The positive impact: Good feeding strategies will immediately result in a reduction of GHG emissions per animal. Increasing the milk production per cow is considered a powerful strategy to lower greenhouse gas emissions per kilogram of milk produced.
Model calculations show that increasing milk production can have a positive impact on GHG when the handling of the complete farm product (milk and beef) is taken into consideration. The example calculation indicates a drop from 9,578 to 7,689 kilograms CO2 per cow and per year with an increase in a cow’s milk production from 6,000 to 8,000 kilograms milk a year. This reduction in CO2 emissions is basically driven by the reduction of enteric fermentation, manure and soil N2O.
2. Daha az çalışma ile daha fazla esneklik
Tam otomatik besleme sistemi olmadan besleme yapma, bir çiftlikteki toplam çalışma süresi gereksiniminin yaklaşık yüzde 25'ini oluşturmaktadır. Ortalama 120 hayvana sahip Avrupa çiftliklerinde yapılan bir çalışma, konvansiyonel sistemle kıyaslandığında otomatik besleme sisteminin zamandan günde 112.15 dakika tasarruf ettirebileceğini göstermektedir. Bu da iş gücü zamanından ve dolayısı ile maliyetten önemli bir tasarrufa karşılık gelmektedir. Ayrıca yeni işçi bulma zahmetini de azaltmaktadır. Sonuçlar aynı zamanda çiftçilerin, çalışma saatlerinde büyük esneklik kazanmalarının yanı sıra daha doğru bir sürü beslemesi elde ettiklerini paylaştıklarını göstermiştir.
3. Daha iyi inek refahı, daha az kalite kaybı
Önerilen bir besleme stratejisi, hayvanların gün içindeki besleme sayısının arttırılması yönündedir. Geviş getiren bir hayvan olarak ineğin yemi optimum şekilde sindirebilmesi için, işkembesindeki mikroorganizmaların iyi bir ortamı olması gereklidir. İşkembedeki ideal pH 5.5 ila 6 civarındadır. İşkembe mikroorganizmaları, pH seviyesindeki değişikliklere iyi adapte olamaz ve işkembedeki pH'ı korumanın etkili bir yolu da tüm gün boyunca yem sağlamaktır.
“Cows also have a tendency to sort against low particles, eating therefore an unbalanced diet that will influence negatively the rumen pH,” explains feeding expert Hennings. Therefore, proper distribution of the feed mix ration is always a matter of time. Once the mix ration is distributed to the animals, the degradation of the nutritional value starts. It is important that cows maintain access to the feed bunk at all times to be able to maintain a proper feed and nutrient intake.
The usual practice on dairy farms is to push-up feed to allow all the cows to have access, but this does not ensure good quality of the ration provided to all cows. Studies show that cows had more equal access to feed throughout the day when the ration was distributed more frequently. Lower ranked cows were also not moved as much or as often, meaning they were able to feed more often with better access to the fodder. More frequent feeding also shows that cows tend to distribute their feeding time more evenly during the day.
In summary, for farms with conventional feeding technology, frequent feeding appears to be a labor-intensive activity. With automation, it is only limited to the number of animals in a group. The only remaining challenge is to get enough volume in a mixing batch to have a homogeneous feed mix.
Eskiden ineklerimi beslemek için çok fazla zaman harcıyordum, ama şimdi F4500 ile bu çok daha kolay hale geldi. Genç hayvanlardan ineklere dört farklı grup için minimum zaman yatırımı ile özel yem istihkakı sağlayabiliyorum. - Johannes Nickel, Almanya
4. İstenilen enerji tercihi
Son olarak enerji karışımı, otomatik besleme sistemleri ile değişmekte. Veriler, çiftçilerin konvansiyonel besleme ortamında karıştırma arabası ile sürülerini beslemek için inek başına yılda 18 litre dizel kullandıklarını göstermektedir. Institute für Technologie'ye (KIT - Teknoloji Enstitüsü) göre bir litre dizel, 2.65 kilogram CO2'ye karşılık gelmektedir. Otomatik besleme sistemleri, enerji kaynağı olarak elektrik kullanmaktadır. Bavarian State Research Center for Agriculture (Bavyera Devlet Tarım Araştırma Merkezi) tarafından 2015 yılında yapılan bir çalışmada GEA MixFeeder sistemi hayvan başına yılda 21.36 kilowatt-saat elektrik tüketmiştir. Bu da 2020 yılında ölçüldüğü üzere enerji karışımı bakımından 336 gram CO2 eşdeğeridir. 200 başlık bir süt çiftliği için bu değerler baz alındığında, konvansiyonel besleme ortamındaki emisyonlar yılda 9.540 kilogram CO2 olmaktadır. Otomatik besleme ile emisyonlar, yılda 1.435,4 kilograma düşmektedir.
Considering the effort of different governments to improve the energy mix of electricity to more sustainable sources, it is foreseeable that the CO2 values per kilowatt-hour will be lower in the upcoming years.
Sürdürülebilir besleme stratejileri için otomatik besleme çözümleri
Otomatik besleme sistemlerinin çiftçiler için çok sayıda fayda getireceği açık olup, bunlardan en kayda değer ve hızlı olanı iş gücünden tasarruftur. Ancak üretkenlik, enerji verimliliği, yem verimliliği ve atık azaltma bakımından uzun vadeli etkiler, bir çiftliğin çevresel performansına önemli katkı sağlamaktadır.Automated feeding systems improve both profitability and sustainability and align with the broader shift toward greener technologies in agriculture. As governments implement regulations and offer subsidies to support environmentally friendly practices, feeding automation technologies become integral. This approach ensures that farms can not only enhance their economic viability but also play a role in reducing the overall carbon footprint of the agricultural sector.Otomatik besleme sistemleri karlılığı ve sürdürülebilirliği arttırırken aynı zamanda tarımda daha yeşil teknolojilere doğru kapsamlı geçiş ile uyumludur. Hükümetler kanunlar çıkardıkça ve çevre dostu uygulamaları desteklemek amacıyla teşvik sundukça, besleme otomasyonu teknolojileri de vazgeçilmez hale gelecektir. Bu yaklaşım, çiftliklerin sadece ekonomik sürdürülebilirliklerini arttırmayacak, aynı zamanda tarım sektörünün toplam karbon ayak izini azaltmada bir rol oynayacaklar.
