Süt çiftçiliği için daha yeşil meralar

17 Jan 2022

Yonca (Medicago sativa) olarak da bilinen afalfa bitkisinin samanı, yüksek ham lif içeriğinden dolayı yüksek performanslı süt ineklerinin yem porsiyonunda kullanılan yüksek kaliteli yapısal bir bileşendir. Yonca ayrıca vitaminler ve besin değeri bakımından zengindir - ve süt ineklerinin yemeyi çok sevdiği bir bitkidir.

Yonca (Medicago sativa) olarak da bilinen afalfa bitkisinin samanı, yüksek ham lif içeriğinden dolayı yüksek performanslı süt ineklerinin yem porsiyonunda kullanılan yüksek kaliteli yapısal bir bileşendir. Yonca ayrıca vitaminler ve besin değeri bakımından zengindir - ve süt ineklerinin yemeyi çok sevdiği bir bitkidir.

GEA Çiftlik Teknolojileri, Otomatik Besleme Sistemleri Ürün Müdürü Carolina Hennings, süt çiftçiliği endüstrisindeki sürdürülebilirlik yolculuğuna ve küçük verimlilik iyileştirmeleri gibi görünüp, iklim savaşına yapılan büyük katkılara yeni bir ışık tutuyor.

COP 26'dan çıktığımız bu günlerde ülkelerin yeni karbon nötrlük hedeflerini görürken, et ve süt ürünleri gibi endüstriler çözüm yerine giderek daha fazla iklim probleminin bir parçası olarak görülüyor. Buna nasıl bakıyorsunuz?


COP26 hedefleri ile alakalı en önemli zorluklardan biri: Artan insan nüfusunu mümkün olduğunca sürdürülebilir şekilde nasıl besleyebiliriz? GEA'da bizler, çözümlerimizin bununla - ve ayrıca iklim ve sürdürülebilirlik ile - oldukça alakalı, gıdadan ve yeni gıdadan soğutmaya, süt ürünlerine ve tarıma kadar çok sayıdaki endüstride verimlilik kazanımlarını arttırmasından gurur duyuyoruz. Çözümlerimiz burada gerçekten büyük pozitif etkiler sağlayabiliyor.

Ve bir adım geri atıp uzun vadeli trendleri göz önünde bulundurduğumuzda, kaydedilen ilerlemeyi görüyoruz. Örneğin tarımı ele alalım. Tarımsal faaliyetlerin, AB'nin 2017'deki toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 10'una karşılık geldiğini düşünürsek bu büyük bir etki alanı oluyor. Ancak bu rakam, önemli bir iyileşmeyi temsil ediyor. Aslında tarım sektörü, 1990 ile 2017 arasında emisyonlarını yüzde 19 oranında azaltabilmiştir.

Carolina Hennings, GEA Çiftlik Teknolojileri, Otomatik Besleme Sistemleri Ürün Müdürü
Peki süt çiftçiliği? Almanya'nın verileri, hayvan besiciliği çiftçiliğinin, tarım emisyonlarının yarısından fazlasına tekabül ettiğini gösteriyor.

Bence burada da büyük resmi görmek gerekiyor - çünkü bu veriler, tüm hayvan besiciliği endüstrisinin farklı alanlarını ve faktörlerini özetliyor. Süt çiftçiliğine odaklanacak olursak, son bir kaç on yılda bir trend öne çıkıyor: çok daha az sayıda inek ile daha fazla süt üretiliyor. Örneğin ABD'de, 1950 ile 2000 arasında süt hayvanlarının sayısı yüzde 50 üzerinde azalırken, toplam süt üretimi yüzde 40 üzerinde artış göstermiştir. O nedenle inek başına üretkenlik, bu sürede üç kat artmıştır. Almanya'da süt ineği nüfusu 1990'daki 6,4 m seviyesinden bugünkü 3,9 m seviyesine düşmüştür. Ve bu süre boyunca, Almanya'da inek başına süt üretimi (ortalama) neredeyse iki katına çıkmıştır. Daha az sayıda süt ineği, daha çok sayıda insanı besliyor, bunun de en büyük sebeplerinden biri hayvan üretimi, inek sağlığı, yem ve genel çiftlik verimliliğindeki iyileşmedir.

İnek başına artan süt üretimi daha az sera gazı emisyonu anlamına mı geliyor?

Aslında inek başına süt üretiminin arttırılması, üretilen süt kilosu başına sera gazı emisyonlarının azaltılmasında güçlü bir strateji olarak görülmektedir. Bununla ilgili bazı ilginç rakamlar mevcut. 2011 yılında getirilen bir model (M. Zehetmeier ve diğerleri), bir ineğin yıllık süt üretiminin 6.000 kg’dan 8,000 kg'a çıkartılmasının, inek başına yıllık sera gazı emisyonunun 9.578'den 7.689 kg CO2'ye azalması anlamına geldiğini gösteriyor. Sera gazı emisyonlarındaki bu azalma, temel olarak enterik fermantasyon, gübre ve toprak N2O azalmasından kaynaklanıyor.

Ve bu, otomatik yemleme sistemlerinin (AFS) katkı sağlayabileceği bir örnek. GEA'daki deneyimlerimize göre AFS, süt üretimini 4 kg/inek/gün veya yılda 1.220 kg arttırabiliyor - ve bu tabi ki çiftliğin başlangıçtaki yem yönetimine göre değişiyor. Bu artan üretkenlik daha sık yemleme (günde 6 ila 8 defa), taze yem karışımları ve daha hassas AFS ile elde edilebilmektedir. Bu da üretimde önemli bir artış, CO2 emisyonlarında ise potansiyel olarak önemli bir etkidir.

İnek başına süt üretiminin arttırılması, üretilen süt kilosu başına sera gazı emisyonlarının azaltılmasında güçlü bir stratejidir. Bu, daha sık yemleme (günde 6 ila 8 defa), taze yem karışımları ve daha hassas AFS ile elde edilebilmektedir.
AFS sürdürülebilirliği başka nasıl destekleyebilir?

GEA'nın süt üreticiliği yemleme otomasyon işinde 35 yıldan uzun süredir olmasının bir nedeni var. Yem otomasyonu, çiftçiler için büyük bir fark yaratıyor - işçilik zamanını ve enerji maliyetlerini azaltırken, yem verimliliğini ve süt üretimini arttırıyor - özellikle her bir çiftçinin özel ihtiyaçlarına göre ince ayar yapıldığında. 

Artan inek üretkenliğinin CO2 emisyonları üzerindeki etkisinden ve AFS'nin bu denklemdeki potansiyel rolünden söz ettik. Ancak AFS ayrıca çiftliğin karbon emisyonlarını doğrudan azaltabiliyor - çünkü dizel güç yerine elektrik ile çalışıyor. GEA'daki deneyimlerimize göre geleneksel bir yemleme ortamındaki bir süt çiftçisi, karıştırma vagonunu çalıştırmak için yılda inek başına 18 litre dizel yakıt kullanıyor. Bir litre dizel yakıtın 2,65 kg of CO2e ürettiğini var sayarsak, 200 süt ineğinin bulunduğu bir çiftlik, sadece karıştırma vagonunu çalıştırmak için yılda yaklaşık 9.540 kg CO2e salınmasına neden olacaktır. Diğer yandan otomatik bir yemleme sistemi, elektrik ile çalışmaktadır. 2015 yılında Bavyera Devlet Tarım Araştırma Merkezi tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, bir MixFeeder sistemi hayvan başına günde 21,36 kWs tüketim yapıyor. Buna göre, bir kWs elektriğin 336 gram CO2e (2020'de Almanya rakamları) miktarına karşılık geldiğini düşünürsek ve bunu aynı 200-ineğe sahip bir çiftliğe uyarlarsak, otomatik yemleme sisteminin ürettiği yıllık emisyonun 1.435 kg CO2e olduğunu görürüz. Bu, geleneksel yemlemeye göre çok daha düşüktür ve AFS'nin sağladığı enerji verimliliği kazanımına iyi bir örnektir.

AFS'nin satışını sağlayan noktalardan biri de daha az ret durumudur, yani inekler onlara sunulan yemin daha az kısmını reddeder. Bunu da sürdürülebilirlik kazanımı olarak görebilir miyiz?

Bu verimlilik kazanımının CO2 emisyonları üzerindeki etkisini nicelleştirmek biraz zor, ancak kesinlikle umut verici olduğu söylenebilir. Kısmen süt çiftçiliğinin daha fazla inceleme altında olmasından dolayı, süt ürünlerinde artan yem verimliliğinin çevresel etkisinin değerlendirilmesi de dahil olmak üzere farklı süt çiftçiliği faaliyetlerinin sera gazı emisyonlarını nasıl etkilediğine yönelik daha fazla araştırma yapıldığını görüyoruz. RuFaS (Ruminant Farm Systems) modeli örneğin, süt ürünlerinin üretiminin dört ana alandaki çevresel etkilerini tahmin etmek için kullanılıyor; hayvan, gübre, arazi ve yem depolama - sera gazı emisyonlarını azaltmak üzere çalışılabilecek tüm alanlar. Model, yem verimliliği, porsiyon formülleri, yem malzemesi seçimi ve enerji kaynağındaki iyileştirmelerin, sera gazı emisyonları üzerinde pozitif etkisi olabileceğini gösteriyor. Ve elbette, ret miktarının azalması da yem verimliliğini pozitif olarak etkiliyor. 

AFS sayesinde çok daha az ret oranları görüyoruz. Örneğin, 200 inekli bir çiftlikte inek başına günde 50 kg karışım porsiyonu verildiğini var sayarsak, günde 10.000 kg yem dağıtmamız gerekir. Geleneksel bir ortamda ortalama yüzde 5 ret durumu görüyoruz. Otomatik besleme ile bu ret durumu, yüzde 1 seviyesine kadar düşebilse de, GEA'daki deneyimlerimiz ile biz burada yüzde 2 olduğunu var sayalım. Bu, örnek çiftliğimizde geleneksel sistemde günlük 500 kg ret durumu, otomatik beslemede ise sadece 200 kg ret durumu anlamına geliyor. Günlük bazda bu, yem israfında önemli bir azalmadır ve yıl boyunca ciddi bir miktara karşılık gelebilmektedir.

Yüksek performanslı inek kariyeri ayrıca doğru yem ile başlar: dengeli bir buzağı TMR yemi, sürünün en gençleri için bil iyi bir gelişim, sağlık ve refah sağlar

Yüksek performanslı inek kariyeri ayrıca doğru yem ile başlar: dengeli bir buzağı TMR yemi, sürünün en gençleri için bil iyi bir gelişim, sağlık ve refah sağlar

Önceki yayınlarınızda yem katkılarının metanı azaltacağından ve nitrojen kullanımını arttıracağından bahsetmiştiniz.

Evet, bu AFS'nin çiftliklerin daha sürdürülebilir yapılmasında daha hızlı bir ilerlemeyi nasıl destekleyebileceğine bir örnektir. Son yıllarda örneğin, farklı şirketler piyasaya katkı maddeleri sürdü - metan üretimini azaltmak veya işkembe verimliliğini arttırmak için. Katkılar porsiyona ekleniyor, ve küçük miktarlar söz konusu olduğu için, doğru şekilde karıştırma ve dağıtım, istenilen sonuçları elde etmenin anahtarıdır. AFS kontrollü bir ortam yaratıyor, bu da doğru miktarda katkı maddesinin yüksek hassasiyette terazilerle tartılması, karışım kalitesinin sürekli takip edilmesi ve katkı miktarlarının farklı gruplara göre ayarlanabilmesi anlamına geliyor. O nedenle ileriye baktığımızda AFS, bu türden besleme inovasyonlarını test etmek ve daha da geliştirmek için ihtiyaç duyacağınız hassasiyeti ve sistemizasyonu sunuyor.

Otomatik yemleme sisteminin ana amacı işçilik ve zamandan tasarruf gibi görünse de, aslında çok sayıda farklı sürdürülebilirlik faydaları sunuyor.

Bu doğru. AFS'ye geçiş yapan çiftçilerin, işçilikteki tasarrufu çok açık ve kısa sürede gördüğünü biliyoruz. Ancak zaman içinde, AFS'nin üretkenliği arttırma, enerji verimliliğini ve yem verimliliğini iyileştirme, yem israfını azaltma kabiliyeti de çiftliğin çevresel performansında gerçekten bir etki yaratmaya başlıyor. 

O nedenle devletler, daha yeşil teknolojileri desteklemek üzere düzenlemeler yaptıkça ve sübvansiyonlar sağladıkça, yem otomasyon teknolojileri de "karışımın" önemli bir parçası - bir çiftliğin karlılığının ve sürdürülebilirliğinin iyileştirilmesinde etkili bir araç olarak görülmelidir. Bunlar, son bir kaç on yılda tarım ve süt ürünlerinde gördüğümüz istikrarlı ilerlemeyi sürdürmemizi sağlayacak - karbon ayak izini istikrarlı bir şekilde azaltırken tüm insanları beslememizi sağlayacak küçük ama önemli adımlardır.

Bizimle irtibat kurun

Haberleri GEA’dan alın

GEA haber bültenine abone olarak GEA yeniliklerinden ve hikayelerinden haberdar olun.

Bizimle iletişime geçin

Size yardımcı olmak için buradayız! Sadece bir kaç detay ile sorunuza yanıt verebileceğiz.