Bunun haricinde, soluma yoluyla alım için tasarlanmış ilaçlar, hızlı bir şekilde etki etme, sistemik yan etkiler görülme riskini azaltma, yüksek ve uzun vadeli pulmoner etki sağlama gibi avantajlara da sahiptir. Bir doz solunabilir ilaç, daha yüksek biyo-yararlanım nedeniyle, bir katı dozajda kullanılan etken maddenin sadece küçük bir kısmını içerebilir.

Günümüzde, solunabilir ilaçlar küresel pazarının 2019 yılından 2026 yılına kadar yaklaşık %6,4’lük bir yıllık bileşik büyüme oranı göstermesi ve 2026 itibariyle yaklaşık 41,5 milyar dolarlık bir pazar değerine ulaşması beklenmektedir. Ve ana uygulamalar astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (COPD), akciğer kanseri, bakteriyel pnömoni, tüberküloz (TB), bulaşıcı ve diğer solunum rahatsızlıkları olmaya devam edecek olmasına karşın, Parkinson gibi solunumla ilgili olmayan koşulların artması da pazar büyümesini hızlandırmaktadır.

Aynı zamanda, çeşitli solunum yolları hastalıkları ve ölüm oranlarında görülen artışın sürekli artan geriyatrik popülasyon, yükselen hava kirliliği seviyeleri ve özellikle Asya mega-şehirlerinde görülen yüksek şehirleşme seviyeleri ile birlikte solunabilir ilaç ve solunum cihazları pazarında büyümeyi hızlandıracağı öngörülmektedir. Örneğin Dünya Sağlık Örgütü, astımın en önemli halk sağlığı sorunu olduğunu kabul etmekte ve küresel çapta 340 milyonu aşkın insanın bu rahatsızlıktan muzdarip olduğunu tahmin etmektedir.

Kısa bir süre önce ortaya çıkan ve Asya’dan dünyanın her yanına yayılan viral salgın, TB (HIV ile birlikte veya HIV’siz olarak) ve bakteriyel organizmaların antibiyotik direnci gibi unsurlar da özellikle sosyo-ekonomik faktörler devreye girdiğinde solunum yolları hastalıklarının sürekliliğine katkı yapmaktadır. COVID-19 bile soluma yoluyla uygulanan tedaviler kapsamında yer almaktadır; bir firma solunum yollarına doğrudan alınabilen antiviral özelliklerde iki özel ilaç üzerinde çalışırken, bir başka firma da insanların bir araya gelmeden önce kullanmaları durumunda enfeksiyon riskini %78 azaltan bir burun spreyi geliştirmektedir.

Soluma yoluyla alım için sprey tozları ve sıvıları üretimi

Bir soluma ürününün geliştirilmesi, cihaz, partikül ve formülasyon teknikleri, aerosol ve üretim bilimleri ve ayrıca yasal uzmanlık gibi birden fazla disipline tabidir. Yeni yaklaşımların benimsenmesi, müteakip ürün ömrü yönetimi ve yasal düzenleme kurumlarıyla yakın işbirliği içerisinde çalışma, inhalasyon endüstrisinde muhtemelen bir rutin haline gelecek ve sonuç olarak hastalar için daha kaliteli ürünler geliştirilmesini sağlayacaktır.   

İnce tozlar: İnhalasyon (soluma) amaçlı tozlar üretmek, küçük bir ölçekte nispeten kolaydır ; fakat ticari seviyede çoğaltılması zor olabilir. Prosesi kolaylaştırmak amacıyla, GEA, büyük ölçekli partikül mühendisliği özelliklerine sahip son derece uzman işi bir sprey kurutma sistemi geliştirmiştir. Bu, yutulması durumunda bozulma riski hormonlar, peptitler ve proteinler de dahil biyolojik bileşiklerin pazarlanması gibi uygulamalar için ince, serbestçe akabilen tozlar üretmek amacıyla partiküllerin aero-dinamik boyut ve akıcılık özelliklerini hassas bir şekilde işlemeyi mümkün kılmaktadır.

Konu karıştırma ve harmanlama olduğunda, GEA, solunabilir ilaçların üretiminde homojenliğin ve stabilitenin anahtar faktörler olduğunun bilincindedir. GEA ayrıca, solunabilir ürünlerin (kuru tozlar ve süspansiyonlar) üretimine yönelik üretim-ölçekli karıştırma ve harmanlama çözümleri de sunmaktadır. Bağımsız bir PharmaConnect^® modülü olan TRV yüksek-hızlı karıştırıcı, özellikle küçük miktarlarda API’lerin (Aktif Farmasötik Bileşen) temel eksipiyanlarla hızlı şekilde karıştırılması için uygundur.

Solunabilir sıvılar: Sıvı dozaj formlarında boyut önemlidir! Partikül boyutunu küçültmek için GEA teknolojisi kullanarak, çok çeşitli viskozite değerlerinde herhangi bir sıvı dağılımı veya emülsiyon cGMP-onaylı yüksek basınçlı homojenizatörleri kullanarak aseptik koşullar altında mikronize edilebilir. Bu durum, artırılmış klinik etkinlik için API dağılımını daha stabil hale getirir.

Solunabilir sıvıların ve aerosollerin ağız boşluğu veya daha büyük bir respiratuar sistem dahilinde etki etmesi gereken yere varmasını sağlamak için, GEA, ister büyük isterse küçük her tesisin tasarımı ve düzeni konusunda çok çaba göstermektedir.

Geleceğe odaklı

Nano-kristallerin, yüzey-etkin madde taşıyıcıların, mikro ve çeşitli nano-partiküllerin kullanımında ve ayrıca küçük moleküllerin uygulamasında sağlanan gelişmelerle, solunum alanındaki ilerlemenin hızlı olacağı açıktır. Örneğin, geliştirilmekte olan yeni etken maddelerin çoğu, onkolojiden CNS’ye, endokrinolojiden kardiyovaskülere kadar çok sayıda uygulamayı hedef almaktadır. Bu ilaç alım yönteminden zaten faydalanmakta olan respiratuar alanının dışında kalan tedavilere örnek olarak peptitler ve proteinler, aşılar ve kısa bir süre önce uygulamaya konulan RNA bazlı tedaviler ve hatta bazı ağrı kesiciler sayılabilir.

İlaç uygulaması cihazlarında yaşanan gelişmeler de geleneksel yöntemle doz tespiti ve solunum yoluyla kuru toz uygulama cihazlarının ötesine geçti ve günümüzde daha iyi ilaç alım etkinliği ve kararsız moleküllerle daha uyumlu olma gibi özellikler sunan nebülizörler, sıvı ve yumuşak sislemeli solunum aygıtları ve ayrıca püskürtücüsüz varyeteler geliştirilmiş durumda.

Yeni cihaz teknolojilerinin ortaya çıkması, ürün kabı kapatma sistemlerinde sağlanan gelişmeler, partikül mühendisliği teknolojisinde elde edilen yeni eksipiyanlar ve avantajların tamamı etkinlik ve klinik fayda bakımından önemli gelişmeler getirdi. Biyo-yararlanım ve çözünürlük sorunları ele alında; ilaç ve cihazın birlikte geliştirilmesine ve hasta deneyimini geliştirmeye odaklanmada büyük bir artış kaydedildi.